“Erdoğan Aydın’ın ’90lı yıllarda yayımladığı İslamiyet Gerçeği ile Nasıl Müslüman Olduk? adlı kitapları, yalnız yararlanılan değil, gözleri açan eserler de oldular. Yazarımız pek ciddi bir araştırmacı, dehası put kırıcı bir kalem. Osmanlı Gerçeği, konuyla ilgili olarak birkaç dişe dokunur çalışmadan biri. Bu kitap okunmadan Osmanlı tarihi anlaşılmaz.” (Server Tanilli)
Tarih bilgisi gerçekte gözünü açar insanın; oysa tarih yazıcılığının, insanların gözünü kapatmak için kullanıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Özellikle Osmanlılık üzerinden genişleyen bir özümsenmeye uğratıldığımız koşullarda, Osmanlı’nın ne olup olmadığının doğru bilinmesi büyük önem taşıyor.
Osmanlı gerçeğine ışık tutan bu kitap, okullarda öğretilenlerden, tarih diye yazılan Türkçü ve İslamcı propaganda metinlerinden ve tabii bu işi çok daha ince yapan resmî tarihçilerin yazdıklarından farklı bir çalışma.
İçeride kendi toplumunu tebaalaştırma, dışarıda komşu halklara tahakküm kurma çabasında yayılmacı bir rejim yaratmaya çalışanların yazdıklarından ayrımla bu kitap, Osmanlı düzenini, onun mağdurlarıyla birlikte bütünselliğiyle inceliyor. Osmanlı’nın 1299’da kurulduğu iddialarından başlayıp bir dizi efsaneyle beslenen Osmanlı tablosunu indirip yerine hakikatten ve haklardan yana bir sorgulamayla doğrusunu koymayı amaçlıyor. Bu bağlamda Osmanlı’nın Türklükle bağını, yükselebilmesi ve çöküşünün nedenleri, ona karşı ayaklanmalarının niteliğini, sosyo-ekonomik yapısını, devletin siyasal ve dinsel niteliğini çözümlüyor.
“Erdoğan Aydın’ın ’90lı yıllarda yayımladığı İslamiyet Gerçeği ile Nasıl Müslüman Olduk? adlı kitapları, yalnız yararlanılan değil, gözleri açan eserler de oldular. Yazarımız pek ciddi bir araştırmacı, dehası put kırıcı bir kalem. Osmanlı Gerçeği, konuyla ilgili olarak birkaç dişe dokunur çalışmadan biri. Bu kitap okunmadan Osmanlı tarihi anlaşılmaz.” (Server Tanilli)
Tarih bilgisi gerçekte gözünü açar insanın; oysa tarih yazıcılığının, insanların gözünü kapatmak için kullanıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Özellikle Osmanlılık üzerinden genişleyen bir özümsenmeye uğratıldığımız koşullarda, Osmanlı’nın ne olup olmadığının doğru bilinmesi büyük önem taşıyor.
Osmanlı gerçeğine ışık tutan bu kitap, okullarda öğretilenlerden, tarih diye yazılan Türkçü ve İslamcı propaganda metinlerinden ve tabii bu işi çok daha ince yapan resmî tarihçilerin yazdıklarından farklı bir çalışma.
İçeride kendi toplumunu tebaalaştırma, dışarıda komşu halklara tahakküm kurma çabasında yayılmacı bir rejim yaratmaya çalışanların yazdıklarından ayrımla bu kitap, Osmanlı düzenini, onun mağdurlarıyla birlikte bütünselliğiyle inceliyor. Osmanlı’nın 1299’da kurulduğu iddialarından başlayıp bir dizi efsaneyle beslenen Osmanlı tablosunu indirip yerine hakikatten ve haklardan yana bir sorgulamayla doğrusunu koymayı amaçlıyor. Bu bağlamda Osmanlı’nın Türklükle bağını, yükselebilmesi ve çöküşünün nedenleri, ona karşı ayaklanmalarının niteliğini, sosyo-ekonomik yapısını, devletin siyasal ve dinsel niteliğini çözümlüyor.