
Halit Çelenk dendiğinde akla ilk olarak Türkiye solunun en güçlü ve bir o kadar da sıkıntılı yıllarında gösterdiği hukuk mücadelesi gelir. Şiddetin sokaklarda kol gezdiği, eşitsizliğin alıp başını çoğaldığı, sömürünün, adaletsizliğin had safhaya ulaştığı o yıllarda en çok ihtiyaç olan şeylerin başında direngenlik yerini almıştı. Ve “başka bir dünyanın mümkün olduğunu” düşünen Halit Çelenk bu direngenlikten, hukukun üstünlüğüne duyduğu inançtan bir an olsun bile vazgeçmedi. Dirliği ve düzeni sağlamak adına yürütülen kuralsızlıkların karşısında ezilenlerin sorunlarını dile getiren ve “hak mücadelesi”ni sonuna kadar savunan bir avukat olarak dimdik durdu. Bu kitapta ailesinden dava arkadaşlarına, dostlarından, sevenlerinden siyaset adamlarına kadar her kesimden kişilerin ona duydukları sevgiyi ve şükran duygularını bulacaksınız.
Halit Çelenk dendiğinde akla ilk olarak Türkiye solunun en güçlü ve bir o kadar da sıkıntılı yıllarında gösterdiği hukuk mücadelesi gelir. Şiddetin sokaklarda kol gezdiği, eşitsizliğin alıp başını çoğaldığı, sömürünün, adaletsizliğin had safhaya ulaştığı o yıllarda en çok ihtiyaç olan şeylerin başında direngenlik yerini almıştı. Ve “başka bir dünyanın mümkün olduğunu” düşünen Halit Çelenk bu direngenlikten, hukukun üstünlüğüne duyduğu inançtan bir an olsun bile vazgeçmedi. Dirliği ve düzeni sağlamak adına yürütülen kuralsızlıkların karşısında ezilenlerin sorunlarını dile getiren ve “hak mücadelesi”ni sonuna kadar savunan bir avukat olarak dimdik durdu. Bu kitapta ailesinden dava arkadaşlarına, dostlarından, sevenlerinden siyaset adamlarına kadar her kesimden kişilerin ona duydukları sevgiyi ve şükran duygularını bulacaksınız.